vendredi 28 décembre 2007

140. Madde Artık Yok


Ali Mehdi
Türkmeneli Partisi


Başkan Yardımcısı


27 Aralık 2007

Kerkük, Irak ve bölgeyi yaklaşık iki yıldan beri meşgul eden Irak Anayasasının 140. maddesinin geçerliliği nihayet 31 Aralık 2007 günü saat 24’te sona erecektir. Madde kendi kendini feshedecek, madde ile ilgili yürütülen bütün çalışmaların da geçerliliği sona erecektir ve yasal zemini ortadan kalkacak. Söz konusu madde ile ilgili sürdürülen faaliyetlerin durdurulması ve kurulan komisyonların feshi için bazı Türkmen ve Arap kuruluşları Irak Federal Yüksek Mahkemesine başvuracaklardır, çünkü anayasayı yorumlamaya tek yetkili organ yüksek mahkemedir. Söz konusu mahkemenin dokuz üyesinden üçü Şii, ikisi Sünni, ikisi Kürt, birisi Türkmen ve birisi de Hıristiyan’dır. Üyeler profesyonel hukukçulardır.


Yüksek mahkeme konuyu gündemine alırsa kuşkusuz ki sağlıklı bir karar verecektir, ancak Irak’taki gerçeklerden dolayı 140. madde gibi önemli bir konuyu gündemine alabilmesi için Amerikan engeline takılmaması gerekir.

Maddenin uzatılması veya ertelenmesi gibi hususlarda ne Birleşmiş Milletler, ne ABD, ne Irak hükümeti, ne de Irak parlamentosu yetkilidir, tek yetkili merci Irak halkının bu madde ile ilgili görüşünü yeniden ortaya koymasıdır. Ancak iki Kürt partisi konuyu Irak halkına bir kez daha götürmeye cesaret edemezler, zira halkın %80’den fazlasının görüşü Türkmen tezi olan Kerkük Federe Bölgesinin kurmasından yanadır.

Türkmenleri temsilen Anayasa hazırlama komisyonuna katılan Sn. Riyaz Sarıkahya’nın Anayasa taslağını imzalarken 140. madde ile ilgili çekince koyması haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur. Çünkü bu maddeye iki Kürt partisinin dışında Irak’taki bütün partiler bugün karşı tavır takınmışlardır, dolayısıyla 140. maddenin ortadan kalkması ile birlikte Türkmen harekatının Irak Anayasası ile sıkı bir ilişki kurma zamanı gelmiştir. Bilindiği gibi Irak Anayasasında Türkmenlerin de yararlanacakları birçok husus mevcuttur, Irak devleti Irak’taki bütün toplumların malıdır, Anayasa da devletimizin tapusudur ve Ulusal mukavelesidir. Her Türkmen aydının, entelektüeli ve siyasetçisi söz konusu mukavele ve sosyal sözleşmeyi (Anayasayı) iyice inceleyip idrak etmesi gerekir, bunu yapmamak sorumsuzluktan da öteye bir durumdur.

Kerkük’te referandum tehlikesini ortadan kaldıran güç ve iradenin bugünden de sonra Irak halkının yanında olacağından kimsenin kuşkusu olmasın, Ankara’nın baştan beri izlediği doğru, haklı ve akılcı strateji meyvesini vermiştir ve barışa büyük katkısı olmuştur. Teşekkürler Ankara.
Artık Kerkük ve Kuzey Irak’ta yaşayan kardeş halklar arasında ilişkileri olumlu ve sağlıklı bir zemine oturtma zamanı gelmiştir, buna herkes yardımcı olmalı, başta Türkmenler olmak üzere, Kerkük’te herkesin çıkarı bundadır.


Aucun commentaire: